1- Eğer besin kaynağı,
tam Güneş yönünde veya tam aksi yönde
ise, dansın orta kısmı yere dik gelecek
şekilde olur.
2- Dansın düz olarak verilen doğrultusu,
yerçekimi doğrultusu ile 80 derecelik
bir açı yapıyorsa; bu, yiyecek kaynağının,
Güneş'in 80 derece sağında olduğunu
gösterir.
3-Arı, düz yolu,
yukarı doğru alıyorsa; yiyecek kaynağı
tam Güneş yönündedir. Aşağı doğru alıyorsa;
kaynak Güneş'in tam aksi yönünde demektir.
ARI DANSI: "SEMBOLİK
DİL"
"Hayvanlar
aleminde, ancak birkaç hayvan türü,
arılardan daha şaşırtıcıdır.
Karmaşık bir toplum; kraliçeler,
muhafızlar, ustalar, temizlikçiler,
bakıcılar, ısıtma ve soğutma teknisyenleri,
casuslar, bal yapıcıları, nektar, polen,
su ve reçine toplayıcıları
birlikte, sosyal bir yaşam
sürdürürler. Her işçi arı,
yaşamı boyunca, birçok farklı iş üstlenir.
Onlar, güzel ve karmaşık kovanlar
oluştururlar. Mükemmel altıgenler
şeklinde petekler yaparlar.
Büyük bir ustalıkla, yön
bulmayı başarırlar. Onlar bizim görebildiğimizden,
daha fazla renk
görürler. Bizim aldığımızdan
daha fazla koku alırlar.
Güneş ışığını,
polarize edilmiş olarak görebilirler.
Arılar, danslarıyla,
hayvanlar âleminde, eşi olmayan bir
sembolik dille bilgilerini
aktarırlar."
Dans
eden arı, ritmik hareketlerle,
bazı kimyasal uyarılar, ses,
dokunma ve elektriksel sinyaller
kullanarak, haberleşirler. Bir besin
kaynağı bulan arı,
bunu toplamakla yetinmez ; koloninin
yararlanması için, arkadaşlarına
haber verir.
Bunun yöntemi,
kaynağın yönünü, mesafesini
ve ne olduğunu anlatan
bir hareket biçimi olan arı
dansıdır. Bu amaçla, farklı
iki dans yapılır. Bunlar, "dairesel
dans" ve "kuyruk sallama"
dansları olup; danslar,
kovanda petek üzerinde
yapılır.
DANS PİSTİ
İyi bir besin kaynağı
bularak, kovanına dönen arı,
haber vermek-iletişim kurmak için, "dans
pisti" adı verilen özel bir
bölgede dans eder.
Dans pisti, genellikle
girişe yakındır. Bu pist,
hava soğuduğunda, kovanın içine doğru
kayar ve kovanda çok miktarda iş olduğunda
ise, girişe yaklaşır. Serbest asılı
duran peteğin yüzeyinin, orta-alt tarafında,
dans ederler.
DANS ŞEKİLLERİ
a)
Dairesel Dans:
Kovanın yakınındaki
besin kaynağını göstermek için yapılır.
Bir arı, ne zaman kovana
yakın bir besin kaynağı bulsa,
dairesel dans adı verilen
basit bir dans yapar. Bu dans,
fazla bilgi sağlamaz, ancak
uyarıcı bir sinyalden daha
fazla bilgi taşır. Yer bildirme, genellikle;
daire şeklinde danslar
ve karın titretme şeklinde
yürütülür. Dairesel dans,
peteğin üstünde bir sağa, bir
sola dönerek yapılır. Diğer
işçi arılar, bu hareketleri
dikkatle izler ve taklit ederler.
Dairesel
dans, kaynağın, 100 m’den az
olduğunda yapılan danstır. Dansın
yönü, sık sık değiştirilir ve her yönde
1-2 halka çizilir. Süresi birkaç saniye
olmakla beraber, bir dakikaya kadar
sürebilir. Kaynağın yönü hakkında bilgi,
ya hiç yoktur veya çok azdır.
b)
Yarım Daire Dansı(Kuyruk
Sallama Dansı):
Uzaktaki besinlerin
yerini bildirmek için yapılır. Çemberlerin
kesiştiği doğrultu; kovan
ile besin ve
Güneş arasındaki
açıları gösterir. Aynı
anda kuyruk
sallıyormuş gibi, karın,
uzaklığa göre titreştirilir.
Besin kaynağının uzaklığının,
kovandan 100 m'den daha fazla olması
halinde; değişik bir dans çeşidi ile
bildirim yapılır. Bu dans şeklinde,
arı, kısa bir mesafede
koştuktan sonra, ilk olarak
sağa döner ve bir yarım
daire çizer, yine aynı çizgi
üzerinden geçerek bu sefer sola
doğru bir yarım daire yapar.
Bu hareketlerini yaparken, karnını
devamlı titretir ya da sallar.

200 m uzaklıktaki
kaynakları, karınlarını
15 saniyede, 10 defa sağa-sola sallamalarıyla;
1000 m uzaklıklardakilerin yerini, 15
saniyede, 5 defa sallamalarıyla; 2000
m uzaklıklardakileri, ortalama 3.5 çember
ile; 3000 m'dekilerden sonrası için,
15 saniyede, 3 dans hareketi yapmak
suretiyle bildirim yaparlar. Yani uzaklığın
bildirimi, karın(kuyruk)
sallanmasının yanısıra,
çemberlerin oluşturulma hızıyla
da orantılıdır.
Dairesel
danstan, kuyruk sallamaya(yarım
daire dansına) geçiş şeklinde yapılan
dansa; "orak" veya
"hilal" dansı denir.
Kaynağın uzaklığı artıkça, hilalin
uçları, birbirine yaklaşır. 100 m’lik
fazla mesafe anlatılırken, tümüyle
kuyruk sallama dansına
geçilir. Bunların dışında, başka dans
çeşitleri de vardır. Alarm dansı
ve temizlik dansı gibi.
Arılar,
dışarıya çıktıklarında, tekrar
yuvalarını;
kovanın, Güneş
ile olan açısını, ölçerek bulurlar.
Güneşi, bir
pusula gibi kullanırlar. Hava
kapalı da olsa, güneş ışınlarının
yönünü saptayabilirler.
Bunu, göz yapılarının
polarize güneş ışığını
saptama yeteneğiyle yaparlar.
ARI PUSULASI VE
YÖN BULMA
Arının
kovana dönüşü, en kestirme yoldan olur.
Dönüş yolculuğuna çıktığı nokta, ilk
vardığı yerden ne kadar farklı olursa
olsun, balarısı, o
nokta ile kovan arasındaki en kısa yolu,
düz bir uçuş hattı halinde belirler.
O hattı izleyerek evine döner. Buna
“arı hattı” denir.
Gerek arı hattının belirlenmesinde,
gerekse çiçek tarlası
gibi diğer hedefleri bulma ve tarif
etme konusunda balarısının,
iki önemli veri kaynağı vardır: Yeryüzünün
manyetik çekim alanı
ve Güneş'in konumu.
Arı,
Güneş ışığını polarize edebilme
yeteneğiyle, Güneşin
konumunu saptar. Balarısı
yola çıkarken, pusulası
karnındadır. Gezegenimizin manyetik
alanına duyarlı bir biçimde
arının karın bölgesinde
partiküller vardır.
Gerekli bilgileri, sinirler
aracılığıyla, o minicik beyne
ulaştırır ve arıya yönünü bildirir.
Arıların, yön bulmadaki
başarıları; Güneş ışığını
polarize etmelerine,
yerin manyetik alanına
ve koku alma yeteneklerine
bağlıdır. Ayrıca, çevredeki belirgin
işaretleri de kullanırlar.
"KOKU"YLA
HABERLEŞME
 Kovanın çok yakınındaki
besinler, işçi
arının üzerinde bulunur. Bu
besin kokusu, arkadaşlarına
koklatılır. Ancak işçi arı,
uzaktan gelmişse, bu
koku kaybolur. Bu durumda,
işçi arı, uzaktan getirdiği
nektardan bir miktar kusarak;
kovan arkadaşlarına koklatılır. Doğal
olarak bu koku,
antenlerle alınır.
Her bitkinin kendine
özgü kokusu vardır.
Arılar, bu
kokuları, birbirinden ayırma
yeteneklerine sahiptir. Örneğin bir
bahçedeki 700 tür bitkiden, herhangi
birisinin kokusunu
hemen tanırlar. İşçi arı,
eğer kokusunu alamadığı bir
besin kaynağına rastlamışsa;
o zaman karnının sonundaki dişi bezlerini
açarak; kendi kokusundan bir miktar,
oradaki besin
kaynağına bırakır.
Daha sonra kovandaki işçi arılara,
kendi kokusunu vererek,
besinin cinsini bildirir.
Diğer bir koku bildirme
işlemi ise, başka bir amaç için yapılır.
Toplayıcı arı, besini tamamen
emdiğinde, besin kaynağına
özel bir koku bulaştırır.
Bu koku, Melisa çiçeğinin
kokusuna benzer. İnsanlar tarafından
da kolaylıkla algılanabilir.
Arılar ise, kendi kovan
arkadaşlarının kokularına,
fazlasıyla hassastırlar. Çok uzaklardan
bu kokuyu duyabilirler.
Balarılarının, kokularını,
çiçekleri işaretlemeleri sayesinde;
başka arılar, bu
çiçeğin nektarının,
daha önce başka arılarca
tüketildiğini, hemen anlar ve o çiçeği
terk ederler. Bu sayede vakit ve enerji
kaybetmezler.
|